Kütüphane İstediğin Her Yerde

Kütüphaneler dünyanın en önemli yapıtaşlarıdır. Kütüphane dediğimiz zaman bilgi, bilgi dediğimiz zaman ise akıllarda kütüphane canlanır. Geçmişimizi bilmemiz ve geleceğimizi şekillendirmemiz için gerekli olan bilgilerin korunmasında ve sunulmasında kütüphanelerin etkisinin önemi çok fazladır.

Bilginin gelişimini incelediğimiz zaman kil tabletler, parşömen, el yazması kitaplar, DVD, CD, basılı kaynaklardan elektronik kaynaklara kadar uzun bir yol izlediğini görebiliriz. 

En eski zamanlardan beri adını duyduğumuz İskenderiye Kütüphanesi, Celsus Kütüphanesi gibi kütüphanecilik için önemli isimler olan bu kütüphaneler bizlerin akıllarında tahtını hala koruyor. 

Her dönemin farklı istekleri ve beklentileri var. Gelişen dünya hem başka kavramları hem de kütüphanecilik alanını şekillendiriyor.

Bundan 50 yıl önce kütüphaneye giden birisi için ‘’Erişmek istediğin kaynaklara kütüphaneye gelmeden, mekan sınırı olmaksızın ulaşabilirsin’’ denilseydi bu söylediğimize nasıl tepki verirdi?

Peki ya şu an kaynaklara her yerden erişebilecek bir dönemde yaşayan bizler için ‘’İstemiş olduğun kaynağı sadece belirli bir kütüphanede bulacağını ve o kaynağı belirli saatler içerisinde erişebileceğini, Önemli gördüğü yerleri sadece yazarak not alabileceğini ve en önemlisi o kaynağı tekrar okumak için aynı döngüde kalması gerektiğini söyleseydik bizlere nasıl tepki verirdi?

Her dönemin bir güzelliği var derler. Benim için de öyle. Zaman ilerliyor ve hiçbir şey aynı kalmıyor, kalamaz. Dünya, bilim ve aklınıza gelecek her kavram dünya değiştikçe, değişmeye devam edecek. Bu bizi korkutmamalı aksine alışmalı ve devam etmeliyiz. Kütüphaneye gelmek ve kaynaklara bu şekilde ulaşmak bazı insanlara haz verse de bazı insanlar için bunun aynısını söyleyemeyiz. Çünkü hepimiz farklıyız. Yapmamız gereken tek şey insanların ne istediğini bilmek ve ona göre yollar açıp o yolları geliştirmek.

Benim fikrimi sorarsanız, Z kuşağı doğduğu an itibari ile elektronik ortamla iç içe kalıyor. Yaşamı boyunca dijital oyunlar, elektronik araç ve gereçler ile büyüyor ve bu yüzden elektronik ortama ve elektronik araç gereçlere olan ilgi ve bilgileri artarak gelişiyor. Merak ettiği en ufak bir soruyu sadece 1 dakika içerisinde telefon veya bilgisayar yolu sayesinde bulabiliyor ve bu bilgi birikimini bu şekilde geliştirip devam ettirebiliyor. O yüzden Z kuşağı fiziksel olarak kütüphaneye gitmektense istediği bir yerden bilgiye ulaşmakta zorluk çekmiyor. Çünkü doğduğu an itibariyle ilerlediği bilgi edinme yolu hep aynı şekilde ilerliyor. Bu sebeple geçmişteki fiziksel kütüphane kullanımı ile şu anki kütüphane kullanımı arasında bir değişim oluyor. Elektronik kaynaklar daha çok gündeme geliyor ve daha çok kullanılıyor.

Teknolojik gelişmeler bilgi artışına sebep olurken bu bilgileri her yerden erişmemize de olanak sağlar. Peki ya bu her yerden edindiğimiz bilgiler ne kadar doğrudur? Bilginin güvenilirliği kavramı konusunda kütüphaneler önemli yer kaplamaktadır. İstediğiniz bilginin güvenilirliğinden şüphe duymadan kütüphanedeki kaynaklardan dilediğinizce faydalanabilirsiniz. Fakat aynı konuyu kütüphane dışındaki kaynağı belirsiz elektronik kaynaklardan edindiğimiz bilgiler için söyleyemeyiz. Kütüphaneler güvenilir kaynak sağlarken gelişen teknolojiyi takip ederek bizlere, geçmişi, bugünü ve geleceği aydınlatıcı yeni bilgiler sağlamaktadır.

Kütüphaneler çocuklara yeni ve faydalı bilgiler sunar. Kütüphaneler sadece kaynak sağlamak için değil eğitici ve faydalı bilgileri sağlamak içinde önemli rol oynamaktadır. 7’den 70’e her kullanıcının isteği, beklentileri, öğrenmek istediği kavramı veya kitap okuma tutkusuna el atılmasına yardımcı olacak okuma kitapları kütüphane tarafından sağlanır.

Elbette sadece bilgiyi edinmek için kütüphaneler kullanılmıyor. Fiziksel kütüphanelerin içerisinde olan çalışma yerleri sayesinde kullanıcılar sessiz bir alana sahip olabiliyorlar ve çalışmalarını buradan yürütebiliyorlar. Kütüphanelerin bu kısmını unutmamak gerek. Sessiz çalışma ihtiyacı hisseden kişiler çalışmalarını kütüphanede yürütebiliyor. Kütüphanelerin bu özelliği sayesinde fiziksel kütüphane yaşamını devam ettirebiliyor.

Kütüphaneler artık dijital çağ ile internet ortamına geçtiğinde bu geçiş fiziksel kütüphaneyi elbette etkiledi. Artık insanlar bilgiyi kısa sürede bulmak ve kullanmak istiyor. Bu yüzden aralarında çok bir fark olmaksızın fiziksel kütüphanenin yeni dönem içerisindeki kullanıcı sayısının azaldığını görebiliriz. İleriki dönem için belki bundan 100 yıl sonrası için fiziksel kütüphaneyi insanlar kullanacaklar mı? Sanırım bu sorunun cevabını öğrenmek için biraz erken.

Beste Erdem

Yorum bırakın